Koronavirüs salgını sürecinde ebeveynler en çok çocukların bakımı konusunda zorlandı. Popüler görüntülü konuşma platformları, işte bu süreçte çalışan anne-babaların imdadına hızır gibi yetişti.
Pandemi sürecinde, küçük çocuğu olan, evden çalışan ve yatılı bakıcısı olmayan ebeveynler, hem işlerini bitirmek, hem çocuklarıyla ilgilenmek hem de kendine ve ev işlerine vakit ayırmak konusunda çok zorlandı. Forbes ve Washington Post raporlarına göre, ebeveynlerin işine ve kendilerine odaklanabilmesi için Facetime ve Zoom oturumları düzenleyen bakıcı talebi, son iki ayda yüzde 700 artış gösterdi. Türkiye’de de durum farklı değil.
Önümüzdeki günlerde uzaktan çalışma modellerinin hayatımızda daha çok yer alacağı kesin. Online çocuk bakıcıları, göz teması kurup, çocuklarla evin içinde koşturup, terledikleri için üstlerini değiştiremez ama ekran karşısında çocukları eğlendirerek, ebeveynlere biraz zaman kazandırıp, kısa bir mola vermelerini sağlayabilirler.
‘Destek vermiş oluyoruz’
Oyun abisi/ablası konusunda hizmet veren girişimci annelerden Esra Ulusoy, evden çalışan ebeveynler için hizmet modellerini online ortama taşıdıklarını ve mayıs ayındaki iş hacimlerinin Mart ayına kıyasla 5 kat civarı artış gösterdiğini söylüyor.
“5 -12 yaş arası çocuğu olan ailelere Türkiye’nin en seçkin üniversitelerinde öğrenci olan oyun abi / ablalarımızla kaliteli ve güvenilir online Babysitting hizmeti veriyoruz. Ailelerle yaptığımız ön görüşmelerde önce ihtiyacı anlıyoruz, minik arkadaşlarımızın ilgi alanlarını öğreniyoruz, sonra buna göre özel programlar oluşturuyoruz. 40 dakikalık online seanslarda eğitici oyunlar ve keyifli aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Eğer istenirse tüm programı İngilizce, Almanca, İspanyolca, Rusça veya Fransızca olmak üzere 5 farklı dilde hazırlayarak erken yaşta dil gelişimine katkıda bulunuyoruz. Bununla beraber hizmetlerimizi başarılı üniversite öğrencileri aracılığıyla verdiğimiz için hem çocuklarımızın iyi rol model abi /ablalarla etkileşim içinde olmasını sağlıyor, hem de üniversite öğrencilerimizin eğitim masraflarına katkıda bulunuyoruz.”
‘Özellikle istiyoruz’
Çocuklar ve ebeveynler kolay uyum sağladı mı?
Ebeveynlerde ‘Çocuğum acaba ilgi gösterir mi’ sorusu olabiliyor. Ancak ilk seansta ekran başında durmakta zorlanan pek çok çocuğumuzun birkaç seans sonunda oyun abi / ablasıyla görüşmeyi sonlandırmak istemediğine şahit oluyoruz. Buna ek olarak seansı kontrol etme ve sürece müdahil olmayla ilgili talepler olabiliyor. Ebeveynlerin seansı izlemelerini biz özellikle istiyoruz, fakat müdahale etmemelerini rica ediyoruz. Ayrıca çocukların odağının oyun abi / ablasında olması açısından çocuklarla aynı odada olmamalarını istiyoruz. Online babysitting’i ilk defa deneyimleyen ebeveynlerde kontrol veya müdahale etme isteği yüksek olabiliyor. Bunu çok doğal karşılamakla birlikte, birkaç seans geçirdikten sonra bu ihtiyacın otomatikman ortadan kalktığını görüyoruz.
Şu anda en çok hangi konularda talep geliyor?
5-12 yaş arası çocuklu ailelerden özellikle İngilizce dil gelişimine katkı sağlamak için oyun abi / ablası talepleri alıyoruz. İngilizceden sonra en çok İspanyolca talep ediliyor. Belirli bir seansı tamamlandıktan sonra sadece çocuğun sevdiği aktiviteleri online ortamda yapmak ve sosyalleşme talebiyle gelen ebeveynlerimiz de oluyor.
‘Küçük yaştaki çocuklar ekrana zor odaklanıyor’
5-15 yaş arası çocuklara İngilizce konusunda online destek veren firmanın kurucusu olan Sevil Delin; bu dönemde aile büyüklerinden ve diğer geniş aile bireylerinden destek almanın, hem sağlık açısından hem de pratik olarak pek uygun ve olanaklı olmadığını, yardımsız kalan ya da tek ebeveynli aileler için tek çarenin online destek olduğunu söylüyor.
“İki yıldır evlerde verdiğimiz İngilizce oyun ablası hizmetini mart ayından itibaren online platforma taşıdık. Online platformlar üzerinden 30 veya 60 dakikalık seanslarımız oluyor. Servisimiz 5-15 yaş arası çocuklar için uygun. Daha küçük olanlar ekrana zor odaklanıyorlar. Bu da ebeveynlere destekten çok köstek oluyor. Eskiden 2-5 yaş arası çocuklara sıfırdan oyun oynayarak, ‘ozmosis’ (diğer tabiriyle ‘immersion’) ile İngilizce öğretebiliyorduk. Bu aslında her anne ve babanın kendi çocuğuna konuşmayı öğretirken yaptığı şey. Ama bunu online yapmak imkansız. O yaş grubu temas arıyor, sarılmak istiyor, dokunarak öğreniyor. ‘This is a pencil’ derken kalemi tutması, koklaması gerekiyor. O yüzden bu dönem daha büyük çocuklara odaklandık.”
Ebeveynler bu süreçte hangi alanlarda yardıma ihtiyaç duyuyor?
Bir ebeveyn Zoom’da bir toplantıdayken ya da ev işleriyle ilgilenirken, tek çocuklar çok yalnız kalabiliyor. Bu nedenle çocuğun çalışanlarımızla geçirdiği zaman hem eğlenceli hem yararlı oluyor. İsterlerse ödev desteği veriyoruz. Her anne-baba İngilizce bilmeyebilir, bu şekilde de destek oluyoruz. Mart ortasından Eylül’e kadar nerdeyse altı ayı bulmuş olacak. Bu dönemde çocuklar destek almazlarsa öğrendikleri İngilizce’yi unutabilirler. Bilgilerini canlı, diri tutmak ve pekiştirmek önemli.
Online hayatın avantajları oldu mu?
Online hayat aslında bazı şeyleri kolaylaştırdı. Eskiden çocuklarla en az bir saat zaman geçirme şartımız vardı. Bu hizmetimizi de İstanbul’un sadece belirli semtleri için sunabiliyorduk. Artık Türkiye’nin her yerinde yaşayan ailelere yardımcı olabiliyoruz. Ayrıca aileler tatil için yazlıklarına gidince de devam edebiliriz. Şimdi daha geniş bir kitleye ulaşabili-yoruz. Bir anlamda online dünya daha “demok-ratik” oldu.
Yurt dışında online İngilizce dersleri veren şirketler var. Ama bizim avantajımız hem ücretlerimizin Türk Lirası olması, hem de çalışanlarımızın Türkiye’de yaşaması ve kültürü bilmesi. Bu yüzden çocuklarla daha kolay iletişim kurabiliyorlar.
ZEYNEP İŞMAN
https://instagram.com/birliktebuyuyoruz