LGS geçti ama etkileri hâlâ sürüyor. Yapılan binlerce yorumdan anladığım, neredeyse hiç kimse memnun değil. Uzaktan eğitim süreci nedeniyle, daha kolay ve öngörülebilir bir sınav olacağını düşünen çocuklar, büyük bir hayal kırıklığına uğramış hissediyorlar.
Sırada 27-28 Haziran tarihlerinde yapılacak YKS sınavı var. Türkiye genelinde 2.5 milyona yakın genç sınava girecek. YKS için de, bu yıla özel bazı farklılıklar olacağı açıklandı. 180 olan baraj puanının, 170’e çekilmesi gibi. Ancak LGS’de olduğu gibi sınavla ilgili bir hayal kırıklığı yaşanacak mı göreceğiz. Çocuklarımızın her yıl bir sınav ile bu derece hırpalanmaları, psikolojik olarak sömürülmeleri çok acı.
Her yıl sınav zamanları, kendi üniversiteye girişimi düşünürüm. Ailem sayesinde ilgi alanlarımın ve yeteneklerimin farkındaydım ama beni yönlendirecek ve besleyecek bir okulum ve öğretmenlerim yoktu ne yazık ki. 17 yaşında bir insan kendini ne kadar tanıyabilir ve hayatının geri kalanı için böylesi önemli bir kararı verebilir ki…
Gençler sınava girmeden önce bunun hayatının en büyük sınavı olduğunu ve her şeyi belirleyeceğini sanıyor. Hepimiz öyle sandık. Ama ilerleyen yıllarda, bundan çok daha zorlu sınavlar olduğunu hatta hayatın her anının bir sınav olduğunu, o nedenle tek bir şansı değil, hayatta pek çok fırsatı olduğunu anlıyor insan. O nedenle, lise yılları, bir mentora ya da bir koça en çok ihtiyaç duyulan dönem. Keşke her lisede, her çocuğa bir eğitim koçu atansa. Özel okullarda göstermelik olarak duran ve ulaşılamayan kariyer danışmanlarından bahsetmiyorum ama. Kendini tanıma, ilgi alanlarını ve yapmak istediklerini keşfetme, seçim yapabilme, birkaç adım sonrasını öngörebilme gibi pek çok kritik konuda destek olunsa. Amerika ve Kanada’da pek çok okul ve aile bunu sağlıyor. Biz de özellikle koçluk mesleğine halen bir ön yargı olduğu ve tam da ne olduğunu bilinmediği için, çok yaygın değil. Ancak bir eğitim koçuyla çalışmak çocuklarımıza;
Eleştirel düşünebilmeyi,
Soru sorabilmeyi,
Farklı cevaplar olabileceğini,
Şüphe duymayı, sorgulamayı,
Değerlerini keşfetmeyi,
Karar alabilmeyi,
Kaos halinde zihnimizi düzene sokabilmeyi,
Elimizde olmayanları değil, olanları görebilmeyi,
Olana enerji harcamayı,
Değişme, bitirme ve başlatma cesaretini gösterebilmeyi sağlar.
Tüm bunları ebeveyn kimliğiyle yapmak her zaman kolay değil. Ama bir mentor ya da koçla direnç kırılır, işler değişir.
Üniversitede Tekstil Mühendisliği seçecek öğrencilerin dikkatine!
Ülkemizin lokomotif sektörlerinden tekstil ve hazır giyim sektörlerinin nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak için, YÖK ile Tekstil Hazırgiyim İhracatçı Birlikleri ve Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (TTSİS) “Tercihim Tekstil Mühendisliği” projesini başlatmış. Projeyle, bu bölümü seçecek öğrencilere burs ve iş garantisi sunuluyor.
Kriterler:
Sınavda ilk 20 bine giren öğrencilere asgari ücret tutarında, 20-50 bin arasına giren öğrencilere asgari ücretin yüzde 70’i, 50- 80 bin arasına giren öğrencilere asgari ücretin yüzde 50’si kadar burs veriliyor.
Burstan yararlanabilmek için Tekstil Mühendisliği bölümünün ilk 5 tercihten biri olması ve öğrencinin bölüme girmesi gerekiyor.
Her yıl 4 üzerinden 2.5 (100 üzerinden en az 65) genel not ortalamasına sahip olması gerekiyor.
Projeyle, öğrencilere üniversitede okurken staj, mezun olduktan sonra da iş garantisi veriliyor.
Gençlerin sektör adına pozitif dönüşümde rol alması için öğrencilere uygulamalı eğitimler veriliyor.
2019 yılında başlayan projeyle, tekstil mühendisliği tercih edilme sayıları bir önceki yıla göre yüzde 208 artmış. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları ofisi tarafından ülkemizin en hızlı iş bulunan bölümü olarak seçilmiş. Bu alana ilgisi olan, gençlerin bilgisine.
ZEYNEP İŞMAN