Çin’den gelen, okulların açıldığı ve çocukların ders başı yaptığı görüntüleri görmüşsünüzdür. Küçük çocukların astronot gibi giydirildiği, kapıda türlü dezenfektasyon işlemlerinden geçtiği, birbirleriyle kesinlikle temas etmediği, maske ile dolaştığı, hiçbir yere dokunamadığı, öğretmenlerin çocuklara yaklaşamadığı görüntüler. Sanki oyuncak bebek gibi, son derece sakin ve tepkisiz sıralarında oturuyorlar. Bu ne kadar gerçekçi ve ne kadar sağlıklı? Özellikle okul öncesi ve ilköğretim çağındaki, en büyük ihtiyacın hareket ve oyun olduğu çocuklar için, bu tarz bir düzen, doğru mu? Böyle olacaksa, hiç olmaması, olmasından iyi mi?
Şimdi tam zamanı
Dün İsviçre’nin Zug bölgesinde yaşayan aile dostumuz Kerem Demirkol ile sohbet etme fırsatımız oldu. İsviçre genelinde de, nüfusun ve vaka sayısının oranına bağlı, haftanın belli günleri/kademeli olarak okullar açılıyor. Ancak arada önemli bir fark var. Çocuklara maske taktırmıyorlar ve birbirlerinden ayırmıyorlarmış. Çocukların okul içindeki en büyük ihtiyacının sosyalleşme ve oyun olduğunun bilinci ile, çocuklara kalıcı travmalar yaşatmamak adına normal kıyafetleri ile okula geliyor ve istedikleri gibi bir arada olup, oyun oynayabiliyorlarmış. Dikkat edilen nokta ise, okulların temizliği ve öğretmenlerin öğrencilere bir buçuk metreden fazla yaklaşmıyor oluşu.
Elbette ülkelerin coğrafi koşulları ve nüfusu, bu gibi düzenlemelerde oldukça belirleyici. Ancak söz konusu çocuklarımız ise tüm seçenekleri masaya yatırıp, koşulları zorlayarak, zaten duygusal olarak oldukça zor bir dönemden geçen çocuklarımız için yeni bir düzene geçmenin tam zamanı.
Korona virüs, okulların mekânsal ihtiyaçlarını, öğrenim ortamlarını yeniden düzenlemek için bulunmaz bir fırsat oldu. Verimli bir öğrenim ortamı için açık hava şart. Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk da, bunu fazlasıyla destekliyor ve hem aileleri hem öğretmenleri bu yönde motive ediyor. Açık havada, doğaya yakın, toprakta yuvarlanan, ağaca tırmanan, teneffüs ve serbest zamanı bol olan çocukların konsantrasyonu, akademik başarıları ve sosyal uyum becerileri daha yüksek oluyor. Bunu biliyoruz. Çocukları okul binaları içinde, birbirlerinden uzak tutmak, oyun oynamalarını engellemek neredeyse imkansız. Bunu da hepimiz biliyoruz. O halde okulları açmadan ve eğitim yılını başlatmadan önce, tüm bu gerçeklikleri gözden geçirmek ve buna göre adım atmak gerekli.
Uzaktan eğitimde verimliliği sağlamak için pratik öneriler
Dünya genelinde pek çok teknoloji şirketi, evden çalışma süresini uzatıyor. Görünen o ki, evden çalışma yeni ‘normal’imiz olacak. Ancak çocuklu, özellikle çok çocuklu evlerde, bu sanıldığı kadar kolay değil. Ebeveynlerin vaktinin çoğunu, çocukların uzaktan eğitim sürecini desteklemek alıyor. Mimar Esen Akyar Karoğlu, uzaktan eğitimde verimlilik için bazı pratik öneriler verdi:
Çocuk odasındaki çalışma bölümünü uyuma ve oyun köşelerinden ayrıştırın.
Çalışma bölümü, uyku ve oyun bölümlerinden araya bir kütüphane koyarak ayrılabilir. Yatağın merdivenle çıkılacak şekilde üstte olup, altında çalışma masasının olduğu çözümler de uygundur.
Özellikle birkaç çocuğun veya ebeveyn ve çocuğun aynı odada çalışması durumlarında masalar arasına bir paravan veya bir perde çekilerek kişisel çalışma alanları yaratılabilir.
Çalışılan odanın rengi çok önemli. Çocuğun sakin ya da hareketli olmasına göre farklı renk seçimleri yapılabilir. Mavi konsantrasyon artırıcı ve sakinleştirici, kırmızı ise konsantrasyon arttıran ve uyarıcı bir renktir. Daha büyük yaştaki çocuklar için koyu füme rengi kullanılabilir.
Çocuklar için saatlerce oturmak çok zor o nedenle öğrenmeyi zevkli kılacak çalışma ortamı oluşturulmalı.
Çalışma masası mutlaka gün ışığı alan bir noktaya yerleştirilmeli.
Özellikle ilkokul çağında olan çocuklar için aktivite zamanları da düşünülmeli. Koridora stickerlarla sek sek alanı yapmak, bir duvarı yazılıp silinebilir boyalarla renklendirip sadece eğlence ve oyun için ayırmak hem çocuklarınızın hem de sizin ruh halinizi yükseltecektir. Evin ortak kullanılan bir noktasında seçeceğiniz bu duvarı, paylaşılacak sorumlulukları listelemek ve günlük plan yapmak için de kullanabilirsiniz.
ZEYNEP İŞMAN